Page 49 - st-agir-sanayi-cozumleri-2018-mart
P. 49
aaliyetlerini 1997 yılından bu yana göste-
ren Mim Mermer, siyah granit taşı ile ismini
duyurmuş bir marka. Yurt içinin yanı sıra
yurt dışında da tercih edilen firmanın yet-
F kilisi Ahmet Tozlu, sürekli yaptıkları yatırım,
Ar-Ge ve planlamalar ile ürünlerine katma değer ka-
tarak verimliliklerini artırmaya çalıştıklarını açıklıyor.
Siyah granit denildiğinde akla ilk gelen firma olan
Mim Mermer, hem ürün hem de hizmet kalitesiyle
öne çıkan bir marka. Amasya’da yer alan maden oca-
ğından siyah granit çıkartan firma, Türkiye’de bu ürü-
nü tek çıkartan marka olması ile tanınıyor. Nero Neb-
yan taşlarının özelliklerine dikkat çeken firma yetkilisi
Ahmet Tozlu, avantajları ile prestijli projelerde tercih
edildiklerini dile getiriyor.
Mim Mermer’in ocakları ve üretim kapasitesi,
sektördeki başarısı hakkında bilgi verir misiniz?
Mim Mermer, 1997 yılında Amasya’da bölgenin do-
ğal taş potansiyelini değerlendirmek üzere kurulmuş
bir firmadır. Diğer doğal taş üretim faaliyetlerimizin
yanısıra, uhdemizde bulunan granit ocağımızda da
2011 yılında üretime başladık. Granitin, kendine has
farklılıkları olsa da kısa zamanda üretim ve pazar an-
lamında bu ürüne uyum sağlamayı başardık. Bu taşın
en belirgin özelliği ocağı ülkemizde bulunan tek siyah
granit olmasıdır. Bu durum hem biz, hem de ülkemiz
açısından önemli bir kazançtır. Türkiye, siyah graniti
ithal eden bir ülkedir; siyah renkli bir granitin ülkemiz-
de üretiliyor olması benzeri granit ithalatının kısmen
de olsa önüne geçmektedir, sembolikte olsa ülke eko-
nomisine bu yönüyle de katkı sağlayan bir ürünü işle-
mek bizim için ekstra bir motivasyon sebebidir. Siyah
granit ürünümüzün ithal granitlerden ayrılan temel
farkı tamamen doğal (boyasız) olmasıdır.
Ürünümüz bu özelliğiyle de bir tercih sebebidir. Ürü-
nünüz kullanıldığı alanlara değer katıyor. Granit ürü-
nümüzün, ocak rezerv istikrarı cevherimizin geleceği
hakkındaki ümitlerimizi her geçen gün biraz daha
artırmakta. Öte yandan ürünün yüzde 0’1 (binde bir)
gibi çok düşük bir su emme oranına sahip, bu taşın
bünyesinde su barındırmaması anlamına geliyor ki bu
da taşın açık alanlarda atmosferik koşullardan etkilen-
mesine büyük ölçüde mani oluyor. Bu özellik ayrıca
mutfak tezgahı başta olmak üzere iç mekanlarda ise
hijyene önemli ölçüde katkı sağlamakta.