Page 111 - st-elektrik-enerji-2018-temmuz
P. 111
YEKA stratejimiz, Türkiye’nin sürdü- Hızla artan enerji talebi neticesinde
rülebilirlik ve iklim değişikliğiyle mü- Türkiye’nin, başta petrol ve doğal
cadele alanında üstlendiği sorum- gaz olmak üzere, enerji ithalatına
luluğu ortaya koymaktadır. Rüzgar bağımlılığı artmaktadır. Ülkemizin
ve güneş ihalelerine dünyanın önde hâlihazırda toplam enerji talebinin
gelen şirketlerinin başvurması ve ancak yaklaşık %26’sı yerli kaynak-
ortaya çıkan rekabetçi fiyatları, Türki- lardan karşılanabilmektedir.
ye’nin adımlarını ne kadar doğru attı-
ğını teyit ederken, Türk ekonomisine Ülkemizin enerji stratejisinin te-
duyulan güvenin de ortaya koymaktadır. mel unsurlarının aşağıdaki şekilde özetlenmesi mümkündür:
Artan talep ve ithalat bağımlılığını dikkate alarak, enerji güvenliği
Doğa Dostu Yerli Kömür bağlantılı faaliyetlerin öncelikli olarak; Sürdürülebilir kalkınma bağ-
Yenilenebilir enerjinin yanında, yerli kömürün yeni nesil, doğa dostu, lamında çevre kaygılarının enerji zincirinin her aşamasında dikkate
ileri teknolojiye sahip santrallerle ekonomiye kazandırılması için ge- alınması, Gerekli reform ve liberalleşmenin sağlanarak şeffaf ve re-
reken her türlü yatırım yapılmalı ve yapılmaktadır. Yeni nesil santral- kabetçi bir piyasanın oluşturulması, üretkenliğin ve verimliliğin artırıl-
lerin emisyon değerlerinin AB tarafından belirlenen kriterlerin altında ması, Enerji teknolojileri bağlantılı ARGE çalışmalarının artırılmasıdır.
olacaktır.
“Böylece ekolojik denge ve hassasiyetlere zerre zarar vermeden, Bu çerçevede;
kaynaklarımız yüksek teknolojiyle sunulacak. Son 10 yılda enerji ve • İthal edilen hidrokarbon enerji kaynakları olan petrol ve doğal gazın
maden ithalat faturası yıllık ortalama 55 milyar dolar oldu. Eski ne- tedariğinde kaynak ve güzergâh çeşitlendirilmesi;
sil termik santrallerin ise tamamını çevreci ve bugünkü teknolojilerle • Yerli ve yenilenebilir enerjinin payının artırılması,
dönüştüreceğiz. 2019’a kadar eski nesil termik santrallerde gereken • Enerji verimliliğinin artırılması,
tüm çevre yatırımları tamamlanacak ve bu santraller insan sağlığı • Nükleerin enerji sepetimize dâhil edilmesi amaçlanmaktadır.
üzerinde olumsuz bir etkisi olmayan çevreyle uyumlu santraller ha-
line getirilecek. Ülkemizin enerji üretimi, tüketimi ve kurulu güç potansiyeline
Türkiye, gelişmekte olan bir ülke olarak, elbette tüm yerli kaynakla- aşağıdaki sayfalardan erişilebilmektedir.
rımızı enerji ihtiyacımızı karşılamak için azami ölçüde kullanacağız.” http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Anasayfa- Bilgi Merkezi
İklim değişikliğinin önlenmesi için Birleşmiş Milletler İklim Değişikli- http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Elektrik
ği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü’ne taraf olan Türkiye’nin http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Petrol
sözleşmeler kapsamındaki yükümlülüklerini en iyi şekilde yerine ge- http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Dogal-Gaz
tirdiği de bilinmektedir. Bu sözleşmeler kapsamında, Türkiye’nin özel http://www.enerji.gov.tr/tr-TR/Sayfalar/Komur
şartları çerçevesinde öncelikli sektörlerde uygulanacak sera gazı
emisyon kontrolü ve uyum önlemleri belirlenmektedir. TÜRKİYE-AB ENERJİ İLİŞKİLERİ
“Bu çerçevede bütün yükün ülkelerin kapasiteleri oranında eşit da- Enerji, Türkiye-AB ilişkilerinin en önemli konularından birini oluştur-
ğıtılması gerekmektedir. Gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler maktadır. Avrupa’nın enerji güvenliğinin temini konusunda vazge-
aynı tutulmamalıdır. Türkiye’nin dünyanın kirletilmesindeki sorumlulu- çilmez bir konumda olan ülkemiz, bölgesel enerji işbirliğine verilen
ğuna bakıldığında bu daha net ortaya çıkacaktır. Zira Türkiye, dünya- önemin bir göstergesi olarak, 2006 yılında Enerji Topluluğu’na göz-
yı en az kirleten ülkeler arasında yer alırken, en fazla kirletenlerle aynı lemci olarak katılmıştır. (Enerji Topluluğu/Energy Community, 2005
kategoride, aynı külfete tabi tutulmaktadır. 2017 rakamlarına göre, yılında AB üyesi ülkeler ile, AB üyesi olmayan Güney Doğu Avrupa ve
Türkiye’nin kişi başına düşen sera gazı salımı 6,07 ton karbondiok- diğer komşu ülkeleri arasında, rekabeti teşvik eden entegre bir enerji
sit eşdeğeri olmuştur. OECD ortalaması kişi başı 9,5 karbondioksit pazarı kurulmasını amaçlayan uluslararası bir örgüttür.)
eşdeğer sera gazı salımı gerçekleşmiştir. Kişi başı sera gazı salını- Ülkemizin AB katılım müzakereleri kapsamında, “Enerji Faslı”nın ta-
mında dünyada aynı sınıfta görüldüğümüz ülkelere bakacak olursak, rama süreci 2007 yılında tamamlanmıştır. Enerji Faslı Tarama Sonu
Amerika Birleşik Devletleri 16,2 ton, Almanya 8,9 ton, Rusya 11,2 Raporu güncelleme çalışmaları AB tarafınca hâlihazırda sürdürül-
ton kişi başı sera gazı salımı ile dünyayı en fazla kirleten ülkelerin mektedir. Ülkemiz tarafından Enerji Faslı’nın biran evvel müzakereye
başında gelmektedir. açılması arzu edilmektedir.
ST ELEKTRİK-ENERJİ I TEMMUZ 2018 109